Dekorasyonda en büyük etkiye sahip eleman boyadır. İlk bakışta pahalı gibi duran boyanın, diğer dekorasyon elemanlarıyla kıyaslanırsa, etki/fiyat bakımından en ekonomik tercih olduğu görülür. Boya her ne kadar en uygun seçenek olsada, sonuç olarak her kullanıcıya bir miktar yükü vardır. Kaynak harcıyorsa, o zaman en iyi sonucu almak da her tüketicinin doğal hakkıdır. Bu nedenle Pera Boya olarak, size boyanızın rengini seçerken yardımcı olabilecek bilgiler aktarmak istedik.
Boyama öncesi renk seçimi çok önemli bir karardır. Uygun rengi seçmek uygun boyayı seçmek kadar önemli bir karardır; bir düşünsenize boyama sonrası her gününüz o renklerin arasında geçecek. Öncelikle dönemin modasına bir göz atmak iyi bir esin kaynağı olabilir; ama unutmayın modalar geçicidir. Siz hangi renkler arasında yaşamınızı geçirmek istiyorsunuz; siz kendinize hangi rengin uygun olduğunu düşünüyorsunuz ve hissediyorsunuz?
Renk seçiminde hisler ve duygular önemlidir ama bu kısım doğrudan doğruya, baştan sona sizin hislerinizle ilgili olduğundan bizim bir önerimiz olamaz. Burada size yardımcı olabileceğimiz konu, seçimlerinizdeki mantıksal karar verme aşaması.
Renk seçiminde her şeyden önce boyanın gücünün farkında olmanız gerekir. Boya mobilyalarınızın büyüklüğünü ve görünüşünü değiştirme gücüne sahip olduğu kadar, odanızın da büyüklüğünü ve şeklini değiştirebilecek güce sahiptir.
Odanın rengini değiştirmeden önce, genellikle seçilecek rengin mobilyalara uyup uymayacağı ve odayı büyük gösterip göstermeyeceği düşünülür. Başlangıç olarak, bu konuda bir uyarı yararlı olacaktır. Duvarlarınız ve mobilyalarınız aynı rengin benzer tonlarında olmak zorunda değildirler; hatta odanızın birbirinden farklı ama aynı zamanda beraber kullanıldıklarında, birbirlerini tamamlayan renklerle bezeli olması, doğru seçimdir.
Burada adı geçen “tamamlama” boyaların insanlar üzerindeki etkileriyle ilgilidir. Her rengin insan psikolojisi üzerine etkileri vardır. Bu etkiler renklerin duyuları nasıl uyardığıyla ve o renklerin simgelediği anlamlardan kaynaklanır. Her rengin fonksiyonel olarak yararlı olan etkileri gibi dezavantajları da vardır. İşte birbirlerini tamamlayan renkler bu noktada çok kullanışlıdır, çünkü birbirlerinin dezavantajlarını ya da etkilerinin gereğinden çok olmasını önlerler. Bunu sağlamak için odanın bazı duvarlarını ya da kolonlarını farklı renklerde boyamak da çok hoş sonuçlar verir; hatta eğer aradığınız şey zaman ve paradan tasarruf ederek biraz değişiklik yapmak ise sadece bir duvarı ya da kolonları boyamak zekice bir çözüm olabilir.
Renklerin tek tek nasıl etkilere sahip olduğu ve hangi odalarda daha fonksiyonel olacaklarına geçmeden önce, renkler ve renk tonlarıyla ilgili temel birkaç bilgiye ihtiyacınız olacaktır:
Renkler düşündüğümüzden çok fazlasıdır. Bir ortamın aurasını tamamen değiştirebilir. Çok depresif iken alt psikolojinizde sizi pozitif bir hale de getirebilir, oldukça neşeli iken sebepsizce modunuzu da düşürebilir. Bu yüzden evimizin iç ve dış dekorasyonunda en önemli etkiye sahip olan renk faktörünü iyi kullanmalı, renklerin anlamlarına göre seçim yapmalıyız. İşte renkler ve anlamları!
Kırmızı heyecanlandıran, tahrik eden sıcak bir renktir ve kan basıncını yükselten ve nefes almayı hızlandıran bir etkisi vardır. Eğer boyanacak mekâna heyecan katmak istiyorsanız iyi bir seçenektir, öte yandan fazla kullanımı saldırgan bir ruh haline yol açabilir. Salon ve yemek odalarında insanları bir araya getirmeye ve sohbet etmeye teşvik eder. Antrelerde güçlü bir ilk izlenim oluşturur. Yatak odaları için fazla uyarıcıdır ama odanızda gün içinde zaman geçirmiyor ve odanızı sadece yapay aydınlatmayla görüyorsanız, zengin ve zarif bir görüntü oluşturur.
Sarı gençleştiren, canlandıran bir renktir; mutluluk verir. Neşe uyandıran renklerin uygun olduğu mekânlarda, örneğin banyolar, mutfaklar ve yemek odalarında tercih edilir. Bir de evlerin girişleri ya da ufak alanlar için önerilir. Gözleri en çok yoran renklerden olması, sarının fazla kullanımında sorun olabilir. İnsanlar fazla sarı renk gördüklerinde sinirlenmeye daha meyilli olurlar; bebeklerin sarı renkli ortamlarda daha fazla ağlamaları da dikkat çekicidir. Aşırı kullanımı yorucu olabileceğinden, temel renk olarak seçilmesi çok önerilmez ama yerinde bir sarı kullanımı harika sonuçlar doğurabilir.
Neşe ve coşku uyandıran, sosyalliği ve dışadönüklüğü teşvik eden turuncu salon ve yatak odaları için iyi bir seçenek değildir. Mutfak veya yemek odası gibi sıcak bir ortamlarda, neşeyi ve sosyalliği artırabileceği için o tip mekânlarda daha kullanışlı olur. Turuncunun ideal kullanımı dinlenmek için kullanılmayan, aksine hareketliliğin teşvik edilmesi istenen odalarda örneğin egzersiz yapılan bir oda için mükemmel bir opsiyondur.
Soğuk bir renk olan mavi, kan basıncını düşürür; dolayısıyla dinlendiren, sakinleştiren bir renk olarak değerlendirilir. Bu özellikleri, maviyi yatak odaları ve banyolar uygun bir renk yapar. Çocuk odalarında başka renklere birlikte kullanılması mükemmel sonuçlar doğurabilir. Ailece zaman geçirilen odalarda ya da büyük mutfaklarda görece daha sıcak olan morumsu maviler örneğin menekşe, ya da türkuaz ve havai mavi gibi açık maviler rahatlamaya yardımcı olan iyi tercihlerdir. Bedensel aktivitelerin olduğu mekânlarda çok tercih edilmemelidir. Koyu maviler her ne kadar kartelâlarda çok hoş gözükse de fazla doğal ışık almayan bir odada iç karartıcı olabilir. Koyu maviler çok iyi dekoratif özelliklere sahiptir ama ana renk olmamasında yarar var; duvarlardan sadece bazılarında uygulanması daha yerinde bir tercih olur.
Yeşil dengeleyici bir etkiye sahiptir ve umudu çağrıştırır. Gözler için en dinlendirici renktir. Hem mavinin hem de sarının özelliklerine sahip olmasıyla hemen hemen her odaya yakışır. Mutfak orta tonlarda bir yeşil rahatlatıcı sakinleştirici bir etkiye sahiptir; ailece zaman geçirilen odalarda gevşetici, rahatlatıcı ve birliktelik duygusunu pekiştirici etkisi hissedilir. Yatak odalarında dinlendirici ve keyif vericidir. Dekorasyonda ana renk olarak kullanılabilecek çok kullanışlı bir seçenektir.
Rahatlatan bir renk olan mor, zarafet hissi uyandırır. Koyu tonları zengin bir hava verdiği gibi lüksle ve yaratıcılıkla bağdaştırılır. Lavanta ve lila gibi açık tonları ise yatak odalarında, çoğu zaman maviyle ulaşılan huzurlu ortam atmosferini yaratabilir hem de mavinin soğukluk riskini taşımadan. Hareketliliğin çok olduğu odalara çok uygun değildir ama yaratıcılığın veya dinginliğin arandığı mekânlarda doğru tercihtir.
Bu renkler bazı dönemlerde moda olabilirler ve çokça kullanılırlar ama her zaman için sahip oldukları kalıcı bir erdemleri vardır: esneklik. Daha çok dekoratif özellikleri için sadece mekanın bir kısmını renklendirmede, renkleri canlandırmada veya sakinleştirmede kullanılırlar. Bu renkler spesifik nedenler (karanlık bir ortam yaratmak için ağırlıklı siyah kullanımı, ışıktan maksimum faydalanmak için yoğun beyaz uygulaması) dışında ana renk olarak çok tercih edilmezler.